ETKİNLİKLER

Nişantaşı Üniversitesi tarafından düzenlenen,  moderatörlüğünü Nişantaşı  Üniversitesi  Doç. Dr. Burak Küntay’ın yaptığı , 26. Genelkurmay  Başkanı İlker Başbuğ’un katıldığı  ‘Atatürk’ün Yurtta Barış,  Dünyada Barış Prensibi Çerçevesinde  Dış Politika Uygulamaları’ konferansı gerçekleştirildi.

Açılış konuşmasını yapan Nişantaşı Üniversitesi Prof. Dr. Şenay Yalçın; ‘Atatürk’ün Yurtta Barış, Dünyada Barış Prensibi Çerçevesinde Dış Politika Uygulamaları’ konferansının önemine değinerek; ‘Atatürk dünyada çok üstün bir liderdir. Bu vesileyle onu da anıyorum. Yurtta Barış ve Dünyada Barış bizim temel prensibimiz olmuştur.’  Genelkurmay Başkanlığı yapmış İlker Başbuğ’un da bu etkinliğe katılımından dolayı mutluyuz. ‘açılış konuşmasına başladı.

Nişantaşı Üniversitesinde moderatörülüğü yapan Doç. Dr. Burak Küntay ise konuşmasında ‘İlker Başbuğ, sadece askeri açıdan değil, kendisi çok büyük sanat adamı, kültür adamı ve diplomaside çok önemli bir yere gelmiş paşamızdır. Diplomasi dendiğinde onun adını anmamak olmaz. Bu açıdan kendisiyle yapmış olduğu devrimleriyle dünyada tanınan Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Yurtta Barış, Dünyada Barış’ söyleşisini yapmaktan mutluluk duyacağım.’ Diyerek söyleşiye başladı.  

Başbuğ: Sınırlı güçler ile sınırlı hedeflere ulaşamazsınız.

26. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ

Nişantaşı Üniversitesi’nde bulunmaktan mutluluk duyduğunu dile getiren 26. Genelkurmay Başkanı İlker BAŞBUĞ, konuşmasına Nişantaşı Üniversitesi'nin kuruluş değerlerine değinerek, Nişantaşı Üniversitesi öğrencilerinin çok şanslı olduğunun önemini belirterek başlayan Başbuğ, konuşmasında "Nişantaşı Üniversitesinde olmaktan mutluluk duyuyorum.  Bugün Türkiye’de ve dünyada birçok üniversite gezdim. Beni en çok etkileyen gerek kampüsü, öğrencisi, gerekse uygulamaları ile çok beğendiğim Nişantaşı Üniversitesi oldu. Nişantaşı Üniversitesinde diğer üniversiteler arasında farklı bir konsept var. Nişantaşı Üniversitesinde okuyan öğrenciler şanslı olduğunuzu bilin. Bu üniversitelerde konuşma yaptıktan sonra ve bittiği zaman geleceğe dair umutlarımın arttığını görüyorum. ‘Yurtta Barış, Dünyada Barış’ çok önemli bir prensiptir. Mustafa Kemal Atatürk’ün bu söyleminin altını nasıl doldurabiliriz? Gerçekleşmesi nasıl sağlanacak?  Bunları tam anlayamazsak, basit bir söylem olarak kalacaktır. Mustafa Kemal Atatürk, ‘Yurtta Barış, Dünyada Barış’ diyerek öncelikle ülkedeki toplumsal barışı sağlayarak, sonrasında da dünyadaki barışı prensip olarak değerlendirmiştir.  İçerde iç huzuru sağlayamazsınız, dışarıda ülkeler arasında barışı sağlayamazsanız.  Atatürk, mecliste yaptığı konuşmasında bu ilkesini açıklıyor. ‘Barışın ebedi olduğunu düşünmek saf deliliktir.’Mustafa Kemal bu sözü söylerken, geçmiş tarihe de vurgu yapmaktadır.  Osmanlı İmparatorluğundan gelen yaşanan bir tarihsel süreç vardır.  Barışın sağlanması için ciddi adımlarınız atmanız gerekiyor.  Bir diğer söz de ‘Barışı istiyorsanız, savaşa hazır olun.’  Churcill de ‘ Ne dostluklar ne düşmanlıklar sonsuza kadar sürer. Sonsuzluğa kadar sürecek olan ülkelerin milli menfaatleridir‘ Tarihsel olarak baktığımızda geçmişte ülkeler arasında savaşlar olmuştur ve sonrasında barış sağlanmıştır.

Mustafa Kemal Atatürk milli menfaatleri için de çok önemli noktalara değinmiştir. Bunlardan 1. Toprak Bütünlüğü 2- Varlığımız 3- Halkın refahıdır. 

Uluslararası hukuk tamamen güçlü devletlerden yana bir hukuktur.  12 Adaları da geçmişte bu yüzden kaybettik. İtalya o zaman güçlü devletti.   Balkan Paktı, Lyon Anlaşması ve Sadabat Paktı da çok önemlidir. Mustafa Kemal Atatürk’ün müttefekleriyle yapmış olduğu bir anlaşmadır. Dünyada barışı istiyorsak dış politikada da güçlü olmak zorundayız. Mustafa Kemal Atatürk bu durumun önemine değinerek,o dönemde ittifaklar arasında böyle anlaşmalar yapmıştır.

Mustafa Kemal Atatürk’ün 1923-1938 dönemindeki dış politika uygulamalarına baktığımızda ana prensip: Gerçekçilik ve reel politikliğidir. Mustafa Kemal Atatürk, uluslararası antlaşmalara sadık kalmıştır.  Mudanya Barış Konferasında da bunu dile getirmiştir. Gerçekçilikte de ideolojik bakış açısıyla hareket etmek dış politikada bir sonuç vermemektedir.  Meselelere ideolojik değil akıl çerçevesinde bakmak gerekir.

Günümüzde güçlü ülkelere baktığımızda milli hedefleriniz ne kadar güçlüyse istediğiniz sınırlara ulaşabilirsiniz.  Aksi takdirde sınırlı gücünüz varsa sınırlı hedefleriniz olur.

Genel olarak baktığımızda barışı elbette istiyoruz.  Bir  ülkenin Milli Güç unsurları içerisinde baktığımızda en önemli unsurlar; ekonomi, teknoloji, askeri güçtür.  Kurtuluş Savaşı da istisnai bir durumdur.  

2010 yılında söylediğimiz slogan günümüzde çok önemlidir.

2009-2010 yılında kullandığımız bir sloganımız vardı. ‘Güçlü Ordu, Güçlü Türkiye’ ordunuz güçlüyse, ülkeniz güçlüdür. Ülkeniz güçlüyse de ordunuz da güçlüdür.  Bunu o dönem yanlış anlayan bir kesim vardı. Şimdi içeriğinin ne kadar dolu olduğunu görmekteyiz. 

Biz Atatürk’ü tam anlayamadık.

Başbuğ, Atatürk’ü tanımlamada UNESCO’nun aldığı karara değindi. ‘UNESCO Genel Konferansı,  Atatürk; Uluslararası anlayış, iş birliği, barış yolunda çalışmış üstün kişilerin gelecek kuşaklar için örnek olacakları inancıyla Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün  doğumunun 100. Yıl dönümünde  1981 yılında anılacağını hatırlatarak , Atatürk’ün UNESCO’nun ilgilendiği tüm alanlarda olağanüstü bir reformcu  olduğunu göz önünde tutarak,  özellikle sömürgecilik ve emperyalizme karşı  savaşlardan birinin lideri olduğunu  kabul ederek,  dünya ulusları arasında karşılıklı anlayışın, sürekli barışın kurulması için  çalışmalarının olağanüstü bir örnek olduğunu ve tüm yaşamı boyunca insanlar arasında hiçbir renk, din, ırk ayrımı gözetmeden, bir uyum ve iş birliği çağının doğacağına olan inancını anımsatarak,  Eylemlerini her zaman barış, uluslararası anlayış ve insan haklarına saygı yönünden yapmış olan Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk’ün kişiliğini ve eserinin çeşitli yönlerini ortaya çıkarmak üzere yapılacak sempozyum hazırlıkları için Türk Hükümeti ve UNESCO’nun iş birliği yapılmasına karar verilmiştir. ‘  bu tanımlamaya baktığımızda UNESCO bir paragrafla Mustafa Kemal Atatürk’ü çok iyi anlattığına değinen Başbuğ,  ‘bu tanımlama tüm üniversitelere asılmalıdır. ‘ dedi.

Öğrencilerin yoğun katılımı ile soru cevap şeklinde ilerleyen konferans, Nişantaşı Üniversitesi Eğitim Vakfı Kurucusu Dr. Levent Uysal’ın Emekli Orgeneral İlker Başbuğ’a günün anısına hediye takdimi ile ve fotoğraf çekimi ile sona erdi.

Konferans bitiminde Nişantaşı Üniversitesi Gastronomi bölümü hocalarının İlker Başbuğ’a özel hazırladığı menü ile kampüs içerisinde lezzetli anlar yaşandı.